Alerjik Egzama

ALERJİK EGZAMA (ATOPİK DERMATİT) NEDİR?

Alerjik Egzama olarak da adlandırılan atopik dermatit, hastanın cildinde kızarıklık, kuruluk ve kaşıntıya neden olan bir hastalıktır. Hastalık genellikle, çocuğun yaşına göre belli cilt bölgelerini tutar. Ağır olgularda, özellikle geceleri artan kaşıntı hastaların hayat kalitesini ciddi biçimde bozabilmektedir.

Alerjik Egzamanın Belirtileri Nelerdir?

Hastalığın hemen her döneminde en belirgin belirti, deri kuruluğudur. Kaşıntı ise günün her saatinde hatta uykuda bile çocuğu çok rahatsız edecek ağırlıkta olabilir. Cilt kızarıklığı ise, çocuğun yaşına göre değişmekte olup erken yaşlarda yanaklar ile kol ve bacakların kıvrım bölgelerinde daha belirgin olmaktadır. Bazen bu belirtiler olmaksızın sadece göz kapağında ve meme başlarında yerleşen egzama olabilir. Bez bölgesi dediğimiz alan genelde çocukluk çağı alerjik egzamasında tutulmaz.

Alerjik Egzama Gelişmesi Için Risk Faktörleri

Hastalığın gelişiminde genetik faktörler baskın rol oynar ve hastalık çoğunlukla 5 yaşından önce ortaya çıkar. Ancak ağır alerjik egzama, bazen doğumdan sonraki 3. aydan itibaren de görülebilir. Aile bireylerinde astım, saman nezlesi, besin alerjisi (inek sütü, yumurta, fıstık,vb., )veya egzama gibi alerjik hastalıklardan bir veya birkaçının bulunması hastalığın gelişiminde önemli bir risk faktörüdür. Ancak bulunması da şart değildir.

Alerjik Egzamanın Teşhisi Nasıl Konur?

Hastalığa özgü bir laboratuvar analizi yoktur. Hastalığın teşhisi, genellikle deneyimli bir Çocuk Alerji uzmanı tarafından hastanın öyküsü ve muayene bulgularının değerlendirilmesi ile konabilir. Aileler açısından en fazla yapılan hata, herhangi bir besin alerjisi ön planda düşünülerek bazı gıdaların hastanın beslenmesinden çıkarılması durumudur.!!!!!!!. Çocukluk çağı alerjik egzamasında, hastalığı alevlendirme açısından besin alerjileri yaklaşık %30 oranında görülür. Her Alerjik egzamalı bir çocuğun mutlaka bir besin alerjisi olmak zorunda değildir.!!!!!!! Sadece besinler olmayıp, farklı alerjik maddeler de hastalığın alevlenmesinde rol alabileceğinden Çocuk Alerji uzmanı tarafından gerekli görüldüğü durumlarda ileri alerjik testler yapılabilir.

Çocuklarda Alerjik Egzama Nasıl Tedavi Edilir ?

Hastalığın tedavisi genellikle cilt üzerine uygulanan ilaçlarla yapılır, nadiren ağır vakalarda ağızdan ilaç kullanmak gerekebilir. Bu hastaların ciltlerinde bazı yapısal bozukluklar bulunduğundan ciltten su kaybı sağlıklı yaşıtlarına göre fazladır, nitekim bu çocukların ciltlerine dokunulduğunda kuruluk hemen dikkat çeker. Hastalığın şiddeti ve yaygınlığı ne derecede olursa olsun, hem döküntü ve kabuklanmaların olduğu bölgeler hem de sağlam kalmış cildin yeteri kadar nemlendirilmesi tedavinin ilk ve en önemli basamağıdır. Çoğu hastada sadece nemlendiriciler hastalığı kontrol altına almak için yeterli olabilmektedir. Doktorunuz nemlendirici olarak parfüm, paraben ve diğer bazı kimyasal maddeleri içermeyen cildinize uygun bir ürünü size önerecektir. Size düşen bu nemlendiriciyi günde 2-3 kez cildinizin kurumasına fırsat vermeyecek şekilde uygulamaktır. Zeytinyağının nemlendirici olarak kullanımı uygun değildir.

Cilt üzerine kullanılan kortizonlu kremler hastaların en çok fayda gördüğü ilaçlardır. Bu ilaçların tedavi edici güçleri ve dolayısıyla yan etki oluşturabilme potansiyelleri arasında büyük farklılıklar vardır. Dolayısıyla, kortizonlu kremlerin hekimin önerdiği şekilde ve sürede kullanılması kritik öneme sahiptir. Bazı durumlarda hekiminiz şikayetlerinizin kontrol altına alınmasından sonra da haftanın belli günlerinde bu ilaçları daha uzun süreler kullanmanızı önerebilir.

Kortizonlu kremler dışında içinde kortizon olmayan koruyucu pomadlar ve kremler de vardır . . Bu ilaçlar 2 yaş üzerinde kullanılırlar, kortizonlu kremlere yakın tedavi edici özellikleri bulunmaktadır. Özellikle göz çevresi, yüz, kasık ve koltuk altı gibi kortizonlu ilaç kullanımının riskli olduğu belli vücut alanlarında daha tercih edilebilmektedirler.

Bitkisel karışım olarak pazarlanan ürünlerin veya alternatif/tamamlayıcı tıp uygulamalarının etkinliğine dair bilimsel bir kanıt yoktur. Bu hastalarda çocukluk çağı aşılamalarındaki aşı bileşenlerine karşı bilinen bir alerjik reaksiyon hikayesi yoksa, aşılar aynen yaşıtları gibi yapılmalıdır, Özel bir önleme veya ileri bir teste ihtiyaç yoktur.

Alerjik Egzama Uygun Tedavi Edilmez Ise Ne Olur?

Çocukluk çağı egzaması, beraberinde veya iyileştikten sonra alerjik saman nezlesi ve astım geliştirebilen alerjik yürüyüşün ilk adımıdır. Dolaysıyla, bu ilk adım zamanında ve uygun bir tedavi ve takip ile kontrol altına alınırsa alerjik yürüyüş büyük oranda durdurularak alerjik saman nezlesi ve astım geliştirme risk en aza indirilebilir.

Alerjik Egzamalı Çocuğun Takibi Nasıl Olmalıdır?

Egzama, kronik bir hastalıktır ve şikayetler dönem dönem alevlenebilir veya iyileşebilir. Şu an için hastalığı tamamen ortadan kaldıracak bir tedavi olmamakla birlikte, iyi bir tedavi ve bakımla hastanın şikayetleri tamamen kontrol altına alınabilir. Bu hastalar, sadece nemlendirici kullanmak gibi küçük önlemlerle dahi hiçbir kısıtlama olmaksızın tamamen normal bir hayat sürebilirler, tüm sporları yapabilirler.

Sıcak, toz, yün, hayvanlar, sabun, deterjan gibi kimyasal maddeler, kozmetik ürünler (sabun, parfümler), stres ve sigara dumanı gibi birçok etken hastalığın alevlenmesine neden olabilmektedir. Dolayısıyla hastalar şikayetlerini arttıran faktörlerden mümkün olduğunca kaçınmalıdırlar. Bu hastaların ciltlerinin dış tabakası bozuk olduğundan bazı bakteri, virüs ve mantar infeksiyonlarına karşı hassasiyetleri artmıştır. Cilt infeksiyonları, egzema kontrolünü bozar ve hastanın şikayetlerini ciddi olarak arttırır. Bu durumda infeksiyonların uygun ilaçlarla tedavi edilmesi gerekmektedir. Hasta; şikayetlerinde ciddi bir artış olduğunda, cilt lezyonlarında akıntı, sarı renkli kabuklanma veya uçuk benzeri küçük lezyonlar gördüğünde doktoruna başvurmalıdır.

Hastalar küveti kullanmadan, duş alma şeklinde banyo yapmalıdırlar. Banyo süresi 10-15 dakikayı geçmemelidir. Kese, lifleme veya çok sert kurulanma gibi ciltte tahrişe yol açacak uygulamalardan kaçınılmalıdır. Banyo sonunda cilt henüz nemli iken nemlendirici ürünler bolca kullanılarak ciltteki nem korunmaya çalışılmalıdır. Bu hastalar sadece %100 pamuk (ör: penye) giysileri kullanmalı, deterjan yerine sabun tozu ile giysileri yıkanmalı ve mümkünse fazladan durulama yapılarak giysiler üzerindeki kimyasal madde kalıntıları uzaklaştırılmalıdır.